Skip to main content
Return

Eda Tuğsuz: “Başarı ve mutluluğun kapısı babalarımızın bizlere taktığı özgürlük kanatlarıyla açılıyor.”

Eda Tuğsuz ve babası İbrahim Tuğsuz. Fotoğraf: Eda Tuğsuz

Fenerbahçe Spor Kulübü cirit sporcusu Eda Tuğsuz, 26, Türkiye’yi şimdiye dek birçok uluslararası müsabakalarda temsil etti ve 2020 Tokyo Olimpiyatlarında dünya dördüncüsü oldu. 67,21 metre ile kadınlar Türkiye cirit rekorunun da sahibi olan Tuğsuz, elde ettiği başarıyı tır şoförü babasının sporda cinsiyet ayrımı gözetmeksizin çocukluğundan itibaren kendisine verdiği sınırsız desteğe ve ilgiye bağlıyor.

Çocukluk yıllarımdan beri yaşıtlarıma kıyasla fiziksel olarak daha güçlü ve hareketli oldum. Okulda bu enerjimi fark eden öğretmenlerimin beni doğru kanallara yönlendirmesi, Ecevit amcamın ve arkadaşı milli ciritçi Fatih Avan’ın beni cirit branşına yönlendirmeleri sonucunda 15 yaşımda milli takıma seçildim. Bugün cirit sporcusu olarak profesyonel kariyerime devam ediyorum.

Benim babam tır şoförü annem ise ev hanımı. Hem annem hem de babam sporculuk kariyerimi başından itibaren destekledi. Onlara ne kadar teşekkür etsem az. Profesyonel olarak sporculuk yapan kadınlar beni daha iyi anlayacaktır. Sporun erkek egemen olduğu bir dünyada kadın sporcu için aile desteği, sporcunun daha özgüvenli bir biçimde yükselebilmesi için çok önemli bir etken. Annem ve babam çok zor şartlarda çalışarak hayata tutunmayı başarmış, beni büyütürken de aynı çabayla devam etmişler. Özellikle spor yaşantımı şekillendirmeye başladığımda inanılmaz bir emek verdiler.

Bugün sergilediğim bu uluslararası başarıda babamın rolü çok büyük. Babam arkamda duran ve bana destek olan bir dev gibi. Babamın benden ve hedeflerimden şüphe ettiğini hissettiğim tek bir an bile olmadı, bu benim hayattaki duruşumu güçlü kıldı. Böyle bir dev sadece profesyonel sporcu olmak için değil, dünyada sınırları aşmak isteyen tüm kız çocukları için eşsizdir.

Çocukluğumda, babam bana ve erkek kardeşime eşit zaman ayırarak eşit geleceğin de temellerini kurdu. Bu nedenle bizim ailemizde hiç “baba oğluyla oynar, anne kızıyla vakit geçirir” gibi bir durum söz konusu olmadı.  Spor hayatımın geldiği noktaya baktığımda babamın benimle yaptığı fiziksel aktiviteleri ve erkek kardeşimle birlikte geçirdiğimiz zamanların ne kadar önemli olduğunu görüyorum.  

Ben zaman içinde şampiyon oldum ama babamın gözünde hiçbir kriteri yerine getirmeden de şampiyon olduğumu bilmek dünyanın en kıymetli şeyi. Her şeyden öte babamın beni her koşulda destekleyeceğini bilmek başlı başlına bir özgüven sebebi.

Bilhassa kız çocuklarının rol model olarak babalarına daha fazla ihtiyacı var. Anne, bir kız çocuğunun nasıl güçlü ve kendi ayakları üzerinde durabileceğinin en güzel örneğiyken bir babanın desteği de kız çocuğu için hayattaki tüm kapıların ardına kadar açılması gibi bir şey. Babalar oğlan çocukları gibi kız çocuklarını da erken yaşta spora teşvik ettiğinde, kızların bu sporu kalıcı olarak yapmalarının ihtimali belirgin şekilde artıyor, üstelik yapılan araştırmalar da bu bilgiyi destekliyor. Babalar cinsiyet ayrımı gözetmeksizin kız çocuklarına farklı branşlarda kendilerini deneyecekleri, potansiyellerini görecekleri alanlar yaratmalılar. Ayrıca kızlarına hiçbir zaman fizyolojik ve psikolojik açıdan eksik olmadıklarını ve hayatta istedikleri her şeyi başarabileceklerini hissettirmeliler. Aynı benim babamın yaptığı gibi.

Babam benim onurum, en büyük sevdam, bu yüzden Babalar Günü benim için bir günden çok daha fazlası. Onu gururlandırabilmek için gözümü dünyanın zirvesine diktim, sırtımdaki eliyle ve desteğiyle her şeyi başarabileceğime inandım. Kız veya oğlan çocuğu demeden her zaman ve şartta çocuklarının arkasında olan tüm babaların Babalar Gününü kutluyorum ve şunu söylemek istiyorum: başarı ve mutluluğun kapısı babalarımızın bizlere taktığı özgürlük kanatlarıyla açılıyor.  

Eda Tuğsuz, Fenerbahçe Spor Kulübü ve HeForShe Hareketi iş birliğinde yürütülen proje kapsamında gerçekleştirilen “Sporda kadınlara ve kız çocuklarına yönelik ayrımcılık ve şiddetle mücadele” atölyelerine katılmıştır. Fenerbahçe Spor Kulübü, Tüpraş'ın desteğiyle UN Women’ın HeForShe Hareketi ile güçlerini birleştirerek, 2018 yılından bu yana sporda ve spor yoluyla toplumsal cinsiyet eşitliğinin gerçekleştirilmesi için çalışmalar yapmaktadır.

Related Articles